YEİS VE İMKÂNSIZLIKLAR KISKACINDA DİRİK BİR BİLİMSEL KURUM:
ARTVİN ÇORUH ÜNİVERSİTESİ ORMAN FAKÜLTESİ
1. Giriş
Ülkemizde ormancılık uygulaması ve eğitim-öğretimi, çok köklü bir tarihi geçmişe sahip bulunmaktadır. Nitekim 1839 yılında yani bundan tam 170 yıl önce, Osmanlı Türkiye’sinde Orman Umum Müdürlüğü (OUM) kurulmuştur. Denilebilir ki, MÖ 209 yılında Mete Han tarafından kurulan Türk Silahlı Kuvvetleri’nden sonra, vatan sathına yayılması ve yaklaşık iki asırlık geçmişi ile Türk Ormancılık Teşkilatı, Ülkemizin en köklü kurumlarından birisidir.
Türkiye’mizde derinlikli bir yapıya sahip olan ormancılık teşkilatı ile asırdaş olan ormancılık eğitimi de, bugün İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi’nin de nüvesini teşkil eden ve ilk kez 1857 yılında Halkalı Ziraat Mektebi bünyesinde kurulan “Ormancılık Okulu” ile eğitim-öğretim hayatına başlamıştır. Ormancılık ilim-irfan ocağının bu ilk müessesinin kuruluşundan tam 114 yıl sonra 1971 yılında KTÜ’ ne bağlı Orman Fakültesi kurumuştur. 1992 yılında yani ilk ormancılık yüksek öğrenimi kurumundan tam 135 yıl sonra, o ana kadar sayısı sadece 2 adet olan orman fakültesi sayısı, bir gecede tam olarak 7 orman fakültesinin TBMM’ de kanun ile kurulmasından sonra 9 adete yükselmiş bulunmaktadır.
İşte 1992 yılında ülkemizde kurulan bu 7 orman fakültesinden birisi de, “Artvin Orman Fakültesi” olmuştur. İçinde bulunduğumuz senede 17. kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan fakültemizin 16 yıllık serüveni, orman mühendisliği bölümü eğitim-öğretimi ile geçmiş bulunmaktadır. 1992 yılında kurulan orman fakültelerine bağlı yıldaş diğer orman mühendisliği bölümleri ile kıyaslandığında; gerek öğrencilerinin ve gerekse de öğretim üyelerinin başardıkları ve ürettikleri bilimsel çıktılarının nicelik ve niteliği düşünüldüğünde, daha üst düzeyde bulunduğu, bağımsız üst bilim kurumları nesnel ölçütlerine göre, ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Coğrafik olarak ülkemiz en kuzey-doğusunda yer alan bir “Serhat Şehri” olan Artvin’ in yaklaşık 25 bin nüfusu ile zayıf toplumsal ve kültürel bir çevre sunması ve özellikle iktisadi canlılığın çok düşük olmasına bağlı olarak yatırım iklimi ile kuşatılmayan Artvin Orman Fakültesinin; bir yandan da 2007 yılında kurulan Artvin Çoruh Üniversitesi’ne gelişme tabanı sağlayan fiziki, idari ve ilmi nüve teşkil etmesi ile, önemi bir kat daha artmış bulunmaktadır.
Ortaya çıkan bu yeni durumun bir zorunluluğu olarak, beşeri ve fiziki imkânlarını ormancılık eğitimi-öğretimi odaklı olarak tam kapasite ile kullanamama tehlikesi ile karşı karşıya kalan orman fakültesinin, üniversitemiz üst yönetimince bu süreçte özel bir ihtimam ile kollanması zorunluluğu aşikâr olmaktadır.
İşte bu yazanak ya da bilgilendirme özelliğine sahip olan bu yazı ile amaçlanan, “Artvin İlinde bir üniversite kurulmasına kaynaklık teşkil eden orman fakültemizin özellikle bilimsel gücünün gerçekte (reel) artarak süreklilik kazanması için, içinde bulunduğu darboğazların düzenekli bir şekilde ortaya çıkarılması ve ayakları yere basan çözüm önerilerine kavuşturulması” olmaktadır.
2. Artvin Çoruh Üniversitesi ve Orman Fakültesinin Stratejik Planlarının İrdelenmesi
Ülkemizin Beş Yıllık Kalkınma Planları çerçevesinde yüksek öğretim sektörüne çizilen amaçlara göre, diğer devlet üniversitelerinde olduğu gibi, üniversitemiz için de tutarlılık ve kademelilik esasına göre amaçların belirlenmesi gerektiği bilinen bir gerçeklik olmaktadır. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, üniversitemizin böyle bir planı, hazırlık aşamasında olup, orman fakültesi için belirlenebilecek özülkü (Vizyon), özgörev (Misyon), ilkeler, değerler, stratejik amaçlar ve eylemler için bu aşamada somut ya da sağlıklı öngörüler yapmak oldukça zor olmaktadır.
Öte yandan, benzer yaklaşıma göre, 2006-2010 yıllarını kapsayan Artvin Orman Fakültesi Stratejik Planı’nın Kafkas Üniversitesi altında hazırlanmış olması da, bu planın ifade edilen etkinliği ve verimliliği açısından tam olarak dikkate alınmasını engellemektedir. Ancak, yine de işin başında olunması ve Üniversitemiz stratejik planı çerçevesinde Fakültemize ait bir alt düzey planın ortaya çıkmasını beklemenin maliyetinden, ortada bulunan söz konusu stratejik planın tespitleri ile Fakültemizi tanımak amacı ile bu satırların yazarının geçirdiği 3 haftalık zaman süreci düşünüldüğünde elde edilen bilgiler, bulgular, yapılan çözümlemeler ve terkiplerin (sentezler) ortaya çıkarılması ile sağlanacak muhtemel faydanın bir birim fazla olması ümidinden yola çıkarak, bu yazanağın kaleme alınmasına ve Rektörlük katına sunulmasına karar kılınmış bulunmaktadır.
Bu plan çerçevesinde durum çözümlemesi olarak GZFT tekniği kullanılmış olup; Fakültenin güçlü, zayıf yönleri ile fırsat ve tehditleri ortaya konulmuştur. Ancak hemen belirtmek gerekir ki, bu çözümlemenin Fakültenin tüm bilimsel ve idari elemanları tarafından bir çalıştay ortamında bir yöneticinin eşgüdümünde gerçekleştirilmesi gerekirdi. Anılan belgede yönteme ilişkin bu yönde bir açıklama olmadığından, bu çözümlemenin etkinliği tartışma konusu olabilir. Yine de, elde edilen bulguların bu satırların yazarı tarafından; fakülte sekreteri, dekan yardımcıları, bölüm başkanları ile yapılan 2 aşamalı ve yazılı belgeye dayanan teyitli görüşmeler ile, öğretim elemanlarının tümüyle yapılan bir toplantı ve her birisinin odasına yapılan ziyaretlerde yüz-yüze yapılan görüşmeler ile elde edilen bilgiler ile sağlaması yapıldığında, aşağıdaki bulgulara varılabilir:
Fakültemizin içinde bulunduğu şartlar çerçevesinde güçlü yönlerine örnek olarak; kurumun bulunduğu çevrenin orman kaynakları açısından zengin olması, ülkemiz ve dünyanın değişik üniversitelerinde lisansüstü eğitim yapmış dirik bir araştırmacı kadrosuna sahip olması, ulusal çapta hakemli bir dergiye sahip bulunması vb. gibi unsurlar ilk bakışta göze çarpmaktadır.
Yine Fakültemizin içinde bulunduğu şartlar çerçevesinde zayıf olan yönlerine örnek olarak; Artvin İlinin altyapı sorunları ve büyük şehirlere uzak olmasının öğrenci ve öğretim üyelerimizi olumsuz etkilemesi, doktora programının henüz açılmamış olması, fiziki mekân kısıtlılığı, bazı bölümlerde öğretim üyesi açığının çekilmesi, idari çalışanların nicelik ve nitelik olarak kifayetsizliği, yurtiçi ve yurtdışı bilimsel toplantılara maddi katkı sağlanamaması, mezunlar ile ilişkilerin zayıf olması vb. gibi hususlar sayılabilir.
GZFT çözümlemesinde 3. ayak olan ve Fakültemizin içinde yer alan çevrenin sağlayabileceği fırsatlara örnek olarak da; Üniversitemizin AB Erasmus ve Blogna Eğitim Programı ve Sürecine dâhil olması, yeni bir yerleşke ortamına ve bu ortamda fiziki yeterliliğe sahip yeni bir Fakülteye kavuşacak olması, Kafkasya Bölgesine ve Üniversitelerine yakın olmasının bilimsel ve araştırma zenginliğini artırabilecek olması vb. gibi özellikler sıralanabilir.
Durum çözümlemesi yönteminin sonuncu ayağı olan tehditlere örnek olarak; öğretim üyelerinin bir kısmının farklı üniversitelere geçme eğiliminde olması, kamuda ve ormancılık kesiminde istihdam imkânlarının gitgide kısıtlı hale gelmesi de özellikle verilebilir.
Fakültemizin Stratejik Planı’nda ortaya konan Misyon (Özgörev) çok dağınık ve toplama intibası uyandıran bir yapıya sahip olup, durum çözümlemesi bulguları ile içerik bakımından kopukluk göstermektedir. Yine, Fakültenin Vizyon (Özülkü)’nu da, özgörevi gibi muhteviyata sahip olup, tez elden Üniversitemiz Stratejik Planına göre, onun doğrultusunda yeniden şekillendirilmelidir.
Yine adı geçen Stratejik Planda, tüm akademik ve idari elemanların katılımı ile belirlenen “Değerler”in 28 adet ile çok geniş yelpazeye dağıldığını; bir kısmının tekrara kaçtığını, bir kısmının birleştirilmesi gerektiğini ve her şeyden önce de bir önceliğe kavuşturulamadığı görülmektedir.
Yine anılan belge ile nitelikli öğretim elemanı ve öğrenci yetiştirmek ve araştırma yeteneğine kavuşmaktan, paydaşlarla ilişkilerin sağlıklı işbirliğine kavuşturulmasına kadar 11 alt başlıkta verilen Stratejik Amaçlara yer verilmektedir. Yine burada, bu amaçlara ulaşmak için 14 hedef başarım göstergeleri süreleri ile verilmiş bulunmaktadır. Buradaki hedeflerin de öncelikleri ve gerçekleştirilme süreleri noktasında da bir takım boşlukların olduğu göze çarpmaktadır. Öte yandan, 2006 yılında ortaya konan bu belgede 2 yıl içinde gerçekleştirilmesi öngörülen 5 hedeften hiç birinin aradan 3 yıl geçmesine rağmen hayata geçirilememesi dikkat çekici olmaktadır.
Son olarak bu plan ile, stratejik amaç ve hedeflerin gerçekleşme durumunu belirlemek için 9 adet stratejik gösterge ÖSS puanlarından, mezunların iş bulma ve iş kurmadaki başarılarına kadar verilmiş olmakla beraber, bu göstergelerin ölçülebilme, önemliliği, bir düzenek içinde duyarlılığı gibi noktalardan irdelenmesi yapılamamıştır.
3. Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesinin Mevcut Durumu, Üstünlükleri, Zayıf Yönleri ya da Temel Sorunları İle Çözümlerine Yönelik Yaklaşımlar
Bu ana başlık altında incelemeye tabi tutulan mevcut durum, bağlı birimlerden sağlanan belgeler ile ve temel sorunlar bizzat bu satırların yazarı tarafından 3 hafta içinde yapılan gözlemler, saptamalar ve sorunları yaşayan beşeri kaynak ile yapılan doğrudan temas neticesinde sağlanmış olup, aşağıdaki alt başlıklarda verilmiştir:
3.1.1. Bilim Camiasının (İnsanlarının) İçinde Bulundukları Ruhi Durumları Açısından
Bu noktada, Artvin İlinin küçük ölçekli bir il olması, iktisadi, toplumsal, kültürel, eğitim, sağlık, beden terbiyesi ve ulaşım alt yapısı bakımından mahrum şartlarda yaşamaları, fakültemizin özellikle bilim insanlarının ümitsizlik içinde bulunmalarının temel nedenleri arasında rahatlıkla gösterilebilir. Öyle ki, yapılan gözlem ve görüşmeler ile stratejik belgelerden açıklıkla anlaşıldığı üzere, hiçbir bilim insanı yoktur ki, hangi unvanda olursa olsun bir yolunu bulup ya da uygun zaman kollayıp, yurdun bir başka orman fakültesine geçme niyetinde olmasın! Bu husus çok önemli olup, Artvin’li olan öğretim elemanlarının da adeta hepsi için geçerli olmaktadır.
Ülkemiz Orman Fakülteleri arasında en ağır olarak yaşandığına inanılan bu temel sorunun çözümünde, üniversitemiz ve fakültemiz yöneticilerinin fedakârca yaklaşımlarının yanı sıra, kurum dışındaki birimlerin de katkılarının önemli olduğu inkâr edilmez bir gerçeklik olmaktadır. Bu noktada özellikle, genç öğretim elemanlarımızın ilköğretim çağında çocuklarının nitelikli ilköğretim okullarına, yeterli sayıda ve nitelikte uzman hekimlere ve özellikle çocuk uzmanlarına, öğretim elemanlarının beden ve ruh sağlıklarını güçlendirecek idman merkezleri, Fin Hamamı, Sanat ve Kültür Merkezleri, uygun maliyette ve nitelikte kamu konutlarının üretilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Hali ile, bu sorunların çözümünde üniversitemiz ile İl ölçeğindeki Valilik, İl Sağlık Müdürlüğü, İl Milli Eğitim Müdürlüğü, Belediye, Toplu Konut İdaresi gibi kamu kuruluşları ve elbette ki, sivil toplum kuruluşları sorumluluk almalıdır. Bu noktada, kısa vadede, Fakültemizin Seyitler Yerleşkesi’nde bulunan ve güvenlik teşkilatınca aylak kapasitede kullanıldığı anlaşılan konutların öncelikle fakültemize devri konusunda gerekenler yapılmalıdır.
Bu noktada, göreve başlanılmasının ikinci haftasında şifahen de olsa, İlimizin Sayın Valisi, Sn. İl Sağlık Müdürü, Sn. İl Milli Eğitim Müdürü ve Sn. Belediye Başkanına yapılan ziyaretlerde konular dile getirilmiş bulunmaktadır.
3.1.2. Fakültemizin Fiziki Mekânları Açısından
Hiç şüphe yoktur ki, fakültemiz derslikleri, deneylikleri, idari ve kültürel mekânları; eğitim-öğretim, araştırma ve yönetim açısından ye-ter-siz kalmaktadır. Sınıflar kasvetli, havasız, derslikler eğit-bilim açısından uygunsuz konumda olup, teknolojik alt yapısı da bulunmamaktadır. Sınıflarda özellikle sabit yansıtıcı donanımları oldukça sınırlı olup, sınıfların açıldığı ortak aralıklar da öğretim üyeleri, öğrenci işleri şefliği ve dekanlık bölümleri ile kesilmiş ya da kapatılmış olup, aydınlatmadan havalandırmaya kadar bir dizi sorun yaşamaktadır. Deneyliklerin, orman mühendisliği bölümünde 8 anabilim dalı olduğu düşünüldüğünde, çok yetersiz kaldığı görülmektedir. Nitekim, sadece 4 anabilim dalı deneyliğe sahip olup, bunlardan Botanik Anabilim Dalı Deneyliği sadece 9 metrekare, Orman Entomolojisi ve Koruma Anabilim Dalı’nınki ise ancak 18 metrekare gibi, içler acısı bir duruma işaret etmektedir. Bereket ki, öğrencisi bulunmayan Orman Sanayi Mühendisliği Bölümünün ise, hiçbir deneyliği bulunmamakta olup, Orman Ürünleri Kimyası ve Teknolojisi Anabilim Dalı bünyesindeki alet, edevat ve teçhizatlar da, KTÜ Orman Fakültesi Orman Endüstri Mühendisliği Bölümünün deneyliklerinde saklanmaktadır.
Peyzaj Mimarlığı Bölümünün 3. sınıfta öğrencisi bulunmasına rağmen; bu bölümün maket odası, proje odası, sergi odası, depo ve kitaplık sorunları orta yerde bulunmaktadır.
Fakültemizin ana binası ile Ek Bina ve Rektörlük arasındaki dâhili telefon görüşmelerinin yapılması imkânsız olup, iç hat telefon düzeneği acilen yenilenmelidir. Benzer şekilde, özellikle bilim insanlarımızın zaruri ihtiyaçlarından olan elektronik bilgi aktarımı, haberleşme imkânları sunan bilgisayar ağ sayfası düzeneği de sağlıklı olarak işletilememektedir.
Yine Fakültemizin bağımsız bir kütüphanesi bulunmamakta olup, toplantı salonu ile ortaklaşa kullanılan mekândaki kıt sayıdaki kitapların da önemli bir kısmı mukavva kutular içinde bulunup, gün yüzüne çıkmayı beklemektedir. Fakültemizde öğrenciler için küçük bir bakkal işlevi görebilecek bir işletme de mevcut olmayıp, var olan yemekhanesi de havalandırma açısından yetersiz olup, eğitim kurumunun içini yemek kokuları ile doldurmaktadır. Öte yandan ana yoldan fakültemiz önüne kadar gelen yol, çukurlarla dolu olup, araba çekme imkânlarını önemli ölçüde kısıtlamaktadır.
Kuşku götürmez ki, bu sorunların çözümünde kalıcı ve kökten çözüm, Fakültemizin Seyitler Yerleşkesindeki ana binasının müştemilatı ile a-ci-len bitirilmesi önündeki mali, idari, teknik ve zihniyet engellerinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu husus çok önemli olup, 2009 yılında kesinlikle çözüme kavuşturulmalıdır. Artık bu konuda, özellikle bilim camiamızın üyelerinin sabretme tahammülleri kalmamıştır. Adeta her bilim insanı ve idari çalışanlar, 2009-2010 Eğitim-Öğretim yılı açılışının yeni binamızda yapılmasını büyük bir arzu ve iştiyak ile beklemektedirler. Açıklamaya lüzum yoktur ki, yeni binanın hizmete açılması çok önemli bir hizmet olup, derslik, deneylik, kitaplık, bilimsel toplantı mekânları, yeme ve kültürel ihtiyaçların karşılanması noktasında çok önemli rahatlamalar sağlayacak ve eğitim-öğretim ile araştırma yeteneklerimizi artırıp, bilimsel çıktılarımızın nitelik ve niteliğinin daha da yükselmesine sebep olacaktır.
Bununla birlikte, yeni binanın hizmete açılışını beklemek, bu yılı da eski binada alışılagelen fiziki imkânsızlıklara tahammül ederek geçirmek anlamına gel-me-me-li-dir. Bu amaçla, mevcut telefon santrali, ağ sayfası düzeneği, sınıfların fiziki ölçünlerinin (standartlarının) iyileştirilmesine acilen ihtiyaç duyulmaktadır. Burada, en azından bir düz derslik acilen kalıcı cihazlara sahip kılınarak “teknoloji” sınıfına dönüştürülmelidir. Fakülte bodrum katında bulunan çamaşırhanedeki eski ve çalışmaz durumdaki cihazlar acilen elden çıkarılıp, açılan mekân kullanılarak, Fakültemizin kısa dönemde deneylik kapasitesi artırılmalıdır.
Bu noktada, göreve başlanılmasının ilk haftasında Artvin Orman Bölge Müdürlüğünden temin edilen kamyon ve işçiler marifeti ile, Peyzaj Mimarlığı Bölüm katındaki aralıkta istif edilen ve kullanılmayan sıraların Seyitler’ deki depolara aktarılması işlemi gerçekleştirilmiştir. Yine, orman bölge müdürlüğünden bir maket masası ve bir ışıklı masa da temin edilip, kısmen de olsa ilgili bölüm için öğretim araç rahatlığına katkı sağlanmıştır. Yine, orman bölge müdürlüğünden, kütüphane ve yeni atanan öğretim elemanları için masa ve kitaplık-dolap ihtiyaçlarının giderilmesi için bugünlerde orman idaresince boyanan çelik dolapların kuruması ve fakülteye taşınması beklenmektedir. Bu arada, sınıfların havalandırılması için dış pencere camlarının bir kısmının çıkarılmasına başlanmış ve de sınıfların kasvetli görünümünü bertaraf etmek için devre arasında iç pencere doğrama yüzeylerinin açık renkle boyanması kararı da alınmıştır.
Bu alt başlık ile ilgili olarak, Belediye Başkanına yapılan ziyaret de hatırlatılabilir. Nitekim, ana yoldan Fakültemize ulaşan ara yolun ıslah edilerek asfaltlanması konusundaki talep, Sn. Belediye Başkanına iletilmiş, hava şartlarının elverişli olduğu zamanda yapılması noktasında kendisinden söz alınmıştır.
Tüm bu anılan hususların yanında, öğrencilerimizin ve hocalarımızın toplumsal ve kültürel ihtiyaçlarının giderilmesi için tesislerin ikmal edilmesi ve barınma ihtiyaçlarının giderilmesi için de, Üniversitemizin Kamu Konutları ihtiyaçları da acilen karşılanmalıdır.
3.1.3. Fakültemiz Öğrencileri ve Mezunları Açısından
Onca Fakülte içi ve dışı fiziki çevre şartlarının kısıtlılığına rağmen, öğrenciler adeta tüm mekânları son metrekaresine kadar hocaları ile ortaklaşa kullanmakta, böylece öğrenci-öğretim elemanları arasındaki resmi kalıplar ortadan kalkmakta, Artvin ilindeki sınırlı toplumsal ve kültürel faaliyetlerdeki zayıflık, boş geçen zamanın fırsat maliyetini enazlayan öğrencilerimiz tarafından fırsata çevrilmiş bulunmaktadır. Nitekim öğrencilerimizin mezun olduktan sonra girdikleri KPSS’ ye neticelerine göre 9 Orman Fakültesi Orman Mühendisliği Bölümü içinde genel yetenek sıralamasında sonuncu olmasına rağmen, genel kültür sıralamasına göre ise, tam tersine 1. sıraya yerleşmiştir. Bu durum, 2008 yılı için sınırlı olsa da, en azından, Doğu Karadeniz Bölgesinde bulunan 53 yıllık eğitim-öğretim yılına ve donanımlı fiziki ve bilim altyapısına sahip olan KTÜ’ nün seneye 41. yılını kutlayacak orman mühendisliği bölümü ile kıyaslandığında, nispi olarak fakültemiz öğrencilerinin daha başarılı olduğuna delalet etmektedir.
Yine bu bölüm öğrencilerimizin mezun olduktan sonra özel orman mühendisliği yazıhanelerini kurmaları, keşif değerleri birkaç milyon TL’lik ihaleler kazanmaları, bu yönü ile de diğer Fakültelere bağlı birimlerden mezun orman mühendislerinden girişimcilik ve özel sektöre bağlı işletmeler kurabilmeleri bakımından üstün yetilere sahip oldukları ifade edilebilir.
Bu arada, Fakültemize bağlı Peyzaj Mimarlığı bölümü öğrencilerinin, 18 farklı Üniversitedeki Mimarlık, Ziraat, Güzel Sanatlar ve Orman Fakültelerine bağlı Peyzaj Mimarlığı bölümleri içinde en düşük puanla öğrenci aldıkları gerçeği de orta yerde bulunmaktadır. Muhtemelen, seneye öğrenci alacak Orman Sanayi Mühendisliği Bölümü için de benzer bir gelecek bizleri beklemektedir.
Fakültemiz Orman Mühendisliği bölümü öğrencilerinin genel yetenek sıralamasında başarısını artırmak için öğrencilerimize KPSS odaklı matematik dersleri verilmesi noktasında imkânlar araştırılmalıdır. Yine orman mühendisliği bölümü öğrencilerimizin özel sektör teşebbüs hamlelerinde başarılarını daha da artırmak için eğitim-öğretim müfredatında, muhasebe-finansman, girişimcilik vb. gibi derslerin konulmasında büyük fayda görülmektedir. Yine, peyzaj mimarlığı ve orman sanayi mühendisliği bölümlerinin daha iyi öğrenciyi kazanabilme ya da seçebilme önündeki öğretim üyeleri eksikliği ve deneylik odaklı fiziki mekân noksanlıkları şimdiden bir plan marifeti ile tamamlanmalıdır.
Fakültemiz bölümlerinden mezun orman mühendislerinin, mezuniyet sonrası istihdam edildikleri alanlar, başarı öyküleri ve olabilecek ise, fakültemize maddi ve manevi katkılarının ne olabileceği hususu da kurum kültürü açısından gerekli görülmektedir. Bu noktada, başlangıç olarak fakültemiz bünyesinde “Mezun Öğrenciler İle İletişim” komisyonu kurulmuş olup, yılsonu için faaliyet raporlarını dekanlığımıza sunmaları beklenmektedir.
3.1.4. Fakültemiz Öğretim Elemanları Bilimsel Donanımları Açısından
Fakültemizde toplam 44 adet öğretim elemanı bulunmakta olup, bunlardan 1’ i profesör, 6’ sı doçent, 17’ si yardımcı doçent, 18’ i araştırma görevlisi, 1’ i uzman ve 1’ i de öğretim görevlisi olarak çalışmaktadır. Öğretim üyelerinin % 87’ si orman mühendisliği bölümünde olup, diğer öğretim üye yardımcılarında bu oran, % 80’ i bulmaktadır. Gerek bilimsel kadrosu ve gerekse de, eğitim-öğretim ile iç-içe 16 yıllık süreci ve deneyimini yaşamış olan Fakültemiz Orman Mühendisliği Bölümü’nün, hem Fakültenin hem de Üniversitemizin iskeletini oluşturduğunu ifade etmek, oldukça olağan karşılanmalıdır.
Yukarıdaki fıkradan da anlaşılacağı üzere, bu alt başlık altındaki değerlendirmeler, orman mühendisliği bölümü odaklı olarak daha çok gerçekleştirilecektir. Ülkemizde açılı olan 9 Orman Fakültesine bağlı 9 orman mühendisliği bölümünün sözgelimi 2005 ve 2006 yıllarında öğretim üyesi başına düşen SCI kapsamındaki makale sayısı kıyaslandığında; sırası ile 0.4 ve 0.47 ile her iki yılda da Fakültemiz orman mühendisliği bölümünün 1. sırada yer aldığı, TÜBİTAK ağ sayfası verilerinden bariz bir şekilde anlaşılmaktadır.
Yine önemli bir bilimsel gösterge ya da çıktı olan öğretim üyelerinin SCI’ lı dergilerde sahip olduğu makalelerin, yine bu kapsamdaki makalelerdeki aldıkları atıf sayıları bakımından da, önemli bir başarı umdesi yakaladıkları ifade edilebilir. Nitekim, Sn.A. TÜFEKÇİOĞLU’ nun 230, Sn.T. SARIYILDIZ’ ın 90, Sn. F. TİLKİ’ nin 41 ve Sn. B. SAĞLAM’ ın da 17 atıf aldıkları bilinmektedir. Bu rakamlar öğretim üyesi başına ortalama 23 mutlak atıf miktarını vermekte olup, bu değer ile ülkemizin diğer 8 orman mühendisliği bölümü öğretim üyelerinin ilgili değerleri bilinmediğinden, bir kıyaslama, bu aşamada yapılamamış bulunmaktadır.
Yine, öğretim üyelerimizin orman mühendisliği bölümü adına 59 adet proje tamamlamış oldukları ve 20 adet de devam etmekte olan projeye sahip oldukları anlaşılmaktadır. Öğretim üyelerimizin yürütücü ve araştırıcı çalıştıkları projeler; bir taraftan TÜBİTAK, DPT, Üniversiteler Bilimsel Araştırma Birimleri, DHKD(Doğal Hayatı Koruma Derneği) gibi ulusal nitelikte olduğu gibi, Bakü Tiflis Ceyhan (BTC), Avrupa Ormancılık Enstitüsü (EFI) gibi uluslar arası nitelikte olanları da kapsamaktadır. Öğretim üyelerimizin bu aşamada geçirdikleri ortalama sürenin 5 yıl olduğu varsayılır ise, öğretim üyesi başına düşen 3.5 adet tamamlanan proje sayısının önemi daha iyi anlaşılmış olacaktır.
Benzer şekilde, bir öğretim üyesi için önemli olan çıktılardan biri de, sorumluluğunda tamamlanmış olan lisansüstü tez sayısı olmaktadır. 2002 yılından bu yana orman mühendisliği bölümü öğretim üyeleri toplam 30 adet yüksek lisans tezi tamamlatmış olup, ilgili süre içinde öğretim üyesi başına bitirtilen yüksek lisans tezi sayısı yaklaşık 2 adet olmaktadır. Bu rakamın orta ölçekli ve orta gelişmişlik derecesine sahip üniversitelerden birinde ortalama 3 olduğu kabul edilir ise, bu değerin de kabul edilebilir olduğu söylenebilir.
Yine Fakültemiz Orman Mühendisliği bölümünde öğretim üyesi başına düşen SCI kapsamındaki makale sayısının 4, uluslar arası makale sayısının 3 ve ulusal makale sayısının da 12 olduğu da hatırlatılmalıdır. 2007 ve 2008 yıllarında öğretim üyelerinin toplam 1 adet ulusal makale sahibi olmalarına karşılık, anılan yıllarda toplam 27 adet SCI kapsamında makaleye imza atmaları, genç ve dirik olan bilim kadromuzun doçentliğe yönelik gayretlerinden kaynaklandığını göstermektedir. Ulusal bildiri sayısının özellikle 2002 yılında 41 ile en yüksek değere vurması ve bölüm tarihi içinde yayınlanan bildiri sayısının ¼’ ünü oluşturması, ilgili yılda fakültemiz adına II. Karadeniz Ormancılık Kongresinin başarı ile yapılmış olmasına bağlanabilir.
Bir fakültenin ve de ona bağlı bir bölümün bilimsel nicelik ve niteliğinin artırılması için özellikle, kaynakların adil şekilde dağıtılması, bilimsel iklimin tesis edilmesi, bilimsel başarım gösterenlerin teşvik edilmesi gibi tedbirlere başvurulması gerektiği, ilk bakışta akla gelmektedir. Bu meyanda, SCI’ lı yayınların öncelikle maddi ve ayni olarak desteklenmesi, yüksek lisans öğrencilerinin tezlerinin proje haline gelmesi ve bunlar için de, biran evvel üniversitemiz bünyesinde kurulacak bir bilimsel araştırma projeleri birimince, kaynak aktarımına gidilmesi gerekmektedir. Bilimsel çıktıların bölümümüzde bu denli yüksek olmasının ana sebebi, çoğu öğretim üyemizin yüksek lisanlarını ve önemli bir kısmının da doktoralarını yurtdışında yapmaları gösterilebilir. Bu çıktıların niceliğinin korunması ve sürdürülebilir hale gelmesi için, bu arada bölümümüzde acilen doktora programı açılmalıdır.
Yine, Fakültemizin ve bu arada orman mühendisliği bölümümüzün bilimsel çıktılarının artırılması noktasında, güçlü yönlerimizden biri olan ve CAB’ da da taranan fakülte dergisinin işlerliğinin canlandırılması gerekmektedir. Bu amaçla, fakültemizde “Fakülte Dergisi Komisyonu” derhal kurulmuş olup, acilen bu amaca yönelik bir yazanağın hazırlanılarak dekanlığımıza sunulması beklenmektedir.
Benzer şekilde, fakültemize bağlı bölümlerde, tüm öğretim üyelerinin katılımının beklendiği ve onlara bölüm başkanlarının nezaret ettiği ve dekanın da zaman zaman katılacağı “seminer” çalışmalarının da canlandırılması gereği açıktır. Bu yolla, bir yandan fakültemizde bilimsel tartışma ilkimi tesis edilebilecek hem de fakültemiz dergisi için makale altlıkları da oluşturulmuş olacaktır. Bu husus, öğretim elemanları ile yapılan toplu ve birebir görüşmeler ile özellikle gündeme getirilmiş, diğer bir deyişle, bu hususta irade beyanı açıkça izhar olunmuştur.
Fakültemiz öğretim üyesi ve yardımcıları sayısı incelendiğinde öğretim üyesi sayısı, 35. madde kapsamında yurdumuzun diğer üniversitelerinde çalışan araştırma görevlileri ve Ocak 15’ de atamaları gerçekleşen araştırmacılar ile 24’ e 24 sayısı yani 1’ e 1 oranına ancak ulaşılabilmiştir. Oysa bu durum, daha düne kadar 23 öğretim üyesine karşılık 9 araştırma görevlisi ile tersine konik bir yapının varlığı ile hemen göze çarpmaktadır. Hatta bu oran bölümde fiilen çalışan 7 araştırma görevlisi varlığından hareket ile, 1 öğretim üyesi başına 0.4 araştırma görevlisi düşmesi anlamına da gelmektedir. Bu tersine yapının araştırma görevlileri lehine geliştirilmesi, hem bilimsel çıktılarımızın niceliğini hem de lisansüstü çalışmalar ve bu kapsamda da doktora çalışmaları için bir güvence sağlayarak, bilimsel çıktıların niteliğini de artırabilecektir. Bu noktada özellikle, uygulamalı bölüm olan orman mühendisliği ve peyzaj mimarlığı bölümlerinin araştırma görevlileri sayıca artırılmalıdır.
Ancak bu noktada, 35.Md. Kapsamında doktora yaptırılmaları desteklenerek kuruma öğretim üyesi olarak kazandırılan yardımcı doçentlerin önemli bir kısmı, eğitim-öğretim ve bilimsel alanlarda kuruma geri ödemelerini yapmadan, muvafakat alarak ayrılmaları, bilim insanları arasında bu hususta gözetilmesi gereken adaletli tutum ve davranış tarzının geliştirilmesini de engellemektedir. Bu yolla önemli ölçüde öğretim üyesi kaybına uğranıldığından, peyzaj mimarlığı bölümünde olduğu gibi, öğretim üyesi açığı had safhaya ulaşmakta ve neticede başta bu bölümün öğrencileri olmak üzere, fakülte de zor durumda kalmaktadır. Bu tarz uygulamalar zamanla gelenek haline geldiğinden dolayı, bir yandan kurum kültürü oluşamamakta, diğer yandan da geride kalanların bilimsel verimlilikleri de olumsuz yönde etkilenmektedir. Nitekim 1995 yılından bu yana toplam 16 adet öğretim elemanı fakültemizden ayrılmış bulunmaktadır. Bu rakam 2008 yılındaki fakültemizin kadrolu olan 34 bilim çalışanı ile karşılaştırıldığında, % 47’ lik yüksek sayılabilecek personel devir hızına karşılık gelmektedir. Öte yandan, bunlardan 7’ sinin istifa ederek geri kalan 9’ unun da naklen atama ile başka kurumlara geçmesi, geçmişte bir plana dayanmayan ve dolayısı ile isabetsiz bilim çalışanı siyasetinin izlendiği gerçeğinin varlığına delalet olabilir.
Tüm bunların yanında, biri orman entomolojisi ve koruma ile bir diğeri de silvikültür anabilim dalında yardımcı doçent kadrosunda bulunan iki öğretim üyesinin başka üniversitelerde görevli olmaları, bir yandan bu elemanların fakültemiz eğitim-öğretim programlarına ve bilimsel çıktılarına katkılarını olumsuz yönde etkilerken, diğer yandan da fakültedeki diğer bilim insanlarının kuruma olan bağlılıklarını ve bilimsel alandaki güdülenmelerini de olumsuz yönde etkilemektedir.
Bu hususta geçmiş tecrübelerden ders çıkararak; adil, kalıcı, kurum kültürünü kollayıcı ve kamu yararını ençoklayıcı bir uygulamanın bundan sonraki bilim insanlarının kuruma kazandırılması ve kurumdan ayrılması durumlarında devreye sokulması kaçınılmaz görülmektedir.
3.1.5. Fakültemiz İdari Çalışanları Açısından
1992 yılında kurulan Fakültemizin 31.12.2008 tarihi itibari ile, toplam 19 adet idari elemanı bulunmaktadır. Bu elemanlardan en kıdemlilerinden biri olan Fakülte Sekreterimiz, üniversitenin kuruluş sürecinden beri hemen hemen tüm mesaisini Rektörlük bünyesinde Genel Sekreter Yardımcısı olarak yaptığından, fakülte dekanının idari iş yükü de doğal olarak artmış bulunmaktadır. Yine de yazı işlerinde bulunan bilgisayar mühendisi çalışanının yeteneklerinden yararlanarak, fakültemizin işleri yönetilmeye çalışılmaktadır. Bunun yanında, fakültemize bağlı öğrenci işleri birimi sorumlusunun da rektörlük bünyesinde “Öğrenci İşleri Dairesi Başkanı” olarak atanması da, bu birimdeki işlerin deruhte edilmesinde zamanla sıkıntılar oluşturabileceği unutulmamalıdır.
Yine, fakültemizin ve üniversitemizin en köklü ve kıdemli bilimsel birimi olan orman mühendisliği bölüm başkanının sekretersiz çalışması, ilgili bölüm başkanımızın aşırı fedakârlıkları neticesinde gerçekleşmektedir. Benzer şekilde, fakültemiz ana binası ile ek binası arasındaki evrak akışını sağlayacak elemanlar ile özellikle ek binanın temizliğini devreli olarak yapacak görevlilere de acilen ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu arada unutulmamalıdır ki, gerek Türk Telekom tarafından tesis edilen ağ sayfası bağlantılı bilgisayar sınıfı ve fakültemiz kütüphanesi için de sürekli istihdam edilecek memurlara ihtiyaç bulunmaktadır.
3.1.6. Fakültemiz Eğitim-Öğretim Müfredatı Açısından
Fakültemiz Orman Mühendisliği Bölümü “Avrupa Kredi değişim Düzeneği (ECTS)”ne göre 2005–2006 eğitim-öğretim yılından itibaren tüm sınıflara uygulanmaya başlanan Müfredat yapısında, ilk bakışta göze çarpan bir takım eksikliklerin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu noktada, mezunların istidam edildikleri Orman Genel Müdürlüğü’ne bağlı Devlet Orman İşletme Müdürlükleri gibi alanlar göz önüne alındığında, Muhasebe dersinin bölümde seçmeli olarak bile yer almaması düşündürücüdür. Bu ders, bu sefer Muhasebe-Finansman adı ile diğer tüm orman mühendisliği bölümlerinde olduğu gibi, yeniden müfredata eklenmelidir. Pazarlama dersi, seçmeli halden kurtarılıp, Orman Ürünleri ve Hizmetleri Pazarlaması adı ile, zorunlu dersler kapsamına alınmalıdır. Odun Dışı Orman Ürünleri dersi biyolojik kökeninden kurtarılarak, Odun Dışı Orman Ürünleri ve Hizmetleri Yönetimi ve İşletmeciliği adı ile; konunun toplumsal, iktisadi ve mali yönlerini de kapsayacak şekilde zenginleştirilmelidir. Yine, Ormancılıkta Coğrafi Bilgi Sistemleri adlı bir ders de günün gelişimlerine uyum açısından müfredata kesinlikle eklenmelidir.
Tüm bunlar ve diğer etkileşimli durumların dikkate alınması ve sürdürülebilir orman kaynakları yönetimi ve işletmeciliğinde toplumsal, kültürel, iktisadi, finansal, çevresel, ekolojik ve biyolojik eksenleri de dikkate alacak dengeli, çağdaş, esnek, uygulamalı, tüm ilgi ve çıkar öbeklerinin taleplerini de yansıtacak bir müfredat programı oluşturulmalıdır. Bu amaçla, fakültemizin yenilenen, sayısı artırılan komisyonlarına ek olarak, “Eğitim-Öğretim Müfredat Komisyonu” tüm bölümler için ancak öncelikle ve özellikle de orman mühendisliği bölümümüz için oluşturulmalıdır.
Yine başta orman mühendisliği bölümümüz olmak üzere, “Teknik Gezi” ler, seyahatten kurtarılarak, Ormancılık Arazi Uygulamaları dersi altında zorunlu hale dönüştürülerek, müfredattaki uygulamalı derslerin ağırlığı artırılmalıdır. Bu noktada, fakültemizin bulunduğu coğrafyanın zorlukları fırsata tahvil edilerek, sözgelimi bu tür etkinlikler Gürcistan-Batum Botanik Bahçesi, Borçka Camili Biyosfer Alanı ziyaretleri ile, muadil orman fakülteleri ormancılık uygulamalarına nazaran daha ilginç ve verimli hale dönüştürülebilir.
Bu noktada atlanmaması gereken bir nokta olarak da, “öğrenci stajları” verilebilir. Gerçekçi olmak gerekirse, genel olarak özellikle kamuda ve bu arada özel sektörde yaptırılan öğrenci stajlarının etkin ve verimli yapıldığını ifade etmek adeta mümkün değildir. Bu noktada öğrencilerimizin hakkı ile staj yapmaları ve denetimlerinin gerçekleştirilmesi amacı ile, fakültemiz staj komisyonunun gerekli tedbirleri alması gerekmektedir. Fakültemiz öğrencilerinin, gelişen ve dönüşen orman mühendisliği mesleğindeki özel mühendislik yazıhaneleri açma hususundaki yetenekleri bilindiğinden, yapılan stajların sadece Çevre ve Orman Bakanlığının merkez ve taşra teşkilatlarında değil, aynı zamanda ulusal ve uluslar arası ölçekte ormancılıkla ilgili proje hizmetlerini deruhte eden özel orman mühendisliği yazıhanelerinde yapmaları, mevzuat ölçüsünde sağlanmalıdır. Yine bu noktada, ciddiyetinden emin olunan ormancılık ile ilgili sivil toplum kuruluşlarında da staj yaptırma imkânları araştırılmalıdır. Benzeri değerlendirmeleri, fakültemiz peyzaj mimarlığı öğrencileri ve yakın gelecekte öğrenci alacak olan orman sanayi mühendisliği için de yapmak imkân dâhilindedir.
3.1.7. Fakültemiz Bütçe Kalemleri ve Ödenek Miktarları ve Farklı Bütçe Tesisi İmkânları Açısından
Fakültemizin 2009 yılı ödenek dizisi incelendiğinde; sermaye giderlerinin % 66’ lık oran ile birinci sırada geldiği ve memur maaşlarının da % 30’ luk pay ile ikinci sıraya yerleştiği, her iki ödenek miktarının toplam bütçenin % 96’ sını oluşturduğu anlaşılmaktadır. Fakültemizin Seyitler yerleşkesi’ndeki binasının bitirilmesi için sermaye giderleri adı altında % 66 büyüklüğündeki bütçe ödeneğinin konulması oldukça anlaşılırdır. Yine, memur maaşlarının da bilinen büyüklüğünden ötürü % 30’ luk paya sahip olması da mantıklı görülmektedir. Ancak, özellikle fakültemizin son alımlarla artan bilimsel kadrosunun yolluk ve harcırahları için binde 3’ lük bir bütçenin yetersizliği de ortadadır. Bu miktar ile muhtemelen ancak her bir bilimlik elemanı için yılda sadece 1 kez yolluk ve yevmiye ödemesi karşılanabilecek olup, bilim insanlarımızın yurt içinde 1’ den fazla bilim amaçlı seyahatleri ve bir de yurtdışı seyahatleri düşünüldüğünde, anılan ödeneğin, en azından gelecek yıllar için hissedilir şekilde artırılması elzem görülmektedir.
Fakültenin kısıtlı bütçe imkânları düşünüldüğünde, taranan yabancı dergilerde yayın yapan bilim insanlarımızın teşvik edilmesinde, başka kaynaklara ihtiyaç duyulacağı aşikâr olmaktadır. Bu noktada, özellikle Üniversitemiz bünyesinde “Döner Sermaye İşletmesi ve Bütçesi” tesisi düşünülmelidir. Bu bütçenin gelirleri kapsamında; Fakültemizin özellikle Peyzaj Mimarlığı bölümünün yaptığı proje ve danışmanlık hizmetleri karşılığında elde edilen gelirler, Artvin Hopa MYO Atölyesinin Pazar ihtiyaçları kapsamında ürettiği mobilya gelirleri, Fakültemizin fidanlık ve serasında üretilen fidan ve süs bitkilerinin satışından elde edilen gelirler ilk aşamada düşünülebilir.
3.1.8. Fakültemizin Bilimsel İşlevi Açısından
Bilindiği üzere, üniversitelerin; eğitim-öğretim işlevlerinin yanında, bilim üretme işlevini yerine getirme ve danışmanlık hizmetlerini gerçekleştirme olarak sıralanabilecek diğer amaçları bulunmaktadır. Özellikle, üniversitelerin bilgi ve teknoloji üreterek içinde yer aldıkları toplum kesimlerinin iktisadi büyüme ve kalkınmalarına katkı sağlamaları toplumca beklenmektedir. Bu hususların gerçekleştirilmesinde ve bahusus bilim ikliminin o üniversite içinde tesis edilmesi açısından bilimsel bilgi birikimlerinin paylaşıldığı, tartışılarak doğruluklarının teyit edildiği, bilim insanların yüz yüze iletişime geçtiği, üniversiteyi saran toplumsal, kültürel ve iktisadi çevrenin olumlu olarak etkilendiği bu zeminlerin de Artvin Çoruh Üniversitesi’nde yapılmasında, 17 yıllık tarihi geçmişi ile Orman fakültesinin sorumluluk yüklenmesi ve önalması gerekmektedir.
Bu amaçla, ilki 2009 yılında gerçekleştirilmesi düşünülen” Üniversite-Şehir İşbirliği” adlı bir “Panel” düzenlenmesi amaçlanmaktadır. Yine bu yılda, ülkemiz ormancılığında iz bırakmış idarecilerinden biri olan Eski Orman Genel Müdürü Sn. Abdurrahman SAĞKAYA’ nın fakültemize davet edilmesi ile öğrencilere yönelik bir konferans planlaması yapılmış bulunmaktadır. 2010 yılında, ikincisi 2002 yılında yine fakültemizce düzenlenen Karadeniz Ormancılık Kongresinin 3. sünün de fakültemizce gerçekleştirilmesi düşünülmektedir. Bu kapsamda, 2011 yılında “Uluslar arası Kafkasya Ormancılığı Sempozyumu” nun da fakültemizce gerçekleştirilmesi planlanmaktadır. Yine aynı yıl, 3. Orman İktisatçıları Kongresi’ nin de fakültemiz Orman mühendisliği bölümü Orman Ekonomisi Anabilim Dalı’nca tertip edilmesi düşünülmektedir. Nihayet 2012 yılında da, “Baraj Havzalarında Ormancılık-Su-Enerji Etkileşimi” adlı bir bilgi şöleni (sempozyumu)n de yapılması ümit edilmektedir. Bu amaçla, önümüzdeki 4 yıla yayılan 6 farklı bilimsel faaliyetin etkin ve verimli olarak gerçekleşmesi için yakın zamanda tüm öğretim elemanları ile yapılan toplantı sonrasında isimleri paylaşılan her bir bilimsel etkinliği yürütecek sekretarya isimleri üzerinde uzlaşılmış ve yakın zamanda atamaları gerçekleştirilmek istenmektedir. Bu arada, fakültemizin yeniden tesis edilen “Bilimsel Toplantılar Komisyonu” da, ilgili dekan yardımcısının eşgüdümü ile, bu süreçte somut işlev görmesi beklenmektedir.
3.1.9. Fakültemizin Paydaşları İle Olan İlişkileri Açısından
Fakültemizin Stratejik Planına göre; hizmet alan, çalışan, temel ortak ve stratejik ortak olarak toplam 17 ilgi ve çıkar öbeği, fakültemizin paydaşları olarak belirlenmiş bulunmaktadır. Bu belgede, özellikle yazılı, sözlü ve görüntülü basının ilgi ve çıkar öbekleri arasında yer almaması bir eksiklik olarak düşünülebilir. Hemen belirtmek gerekir ki, paydaşlarla kurulan sağlıklı halkla ilişkiler çabaları neticesinde, kurum amaçlarına etkin ve verimli olarak ulaşmak mümkündür. Bu noktada, öncelikle ve özellikle Orman Bölge Müdürlüğü ve Çevre ve Orman İl Müdürlüğü ile ilişkilerin öne çıkması gerektiği rahatlıkla ifade edilebilir. Gerçekten de, bu iki ormancılık taşra teşkilatı mensupları ile karşılıklı olarak seminerlerin düzenlenmesi, orman mühendislerinin yüksek lisans yaptırılması noktasında teşvik edilmesi, arazi uygulaması ve derslerin tatbikatlarının yaptırılması, araştırma amaçlı araç ve elaman tedariki hususlarında işbirliği yapılması noktasında, şu anda yazıya dökülmese bile, şifahen bir anlaşma mevcut bulunmaktadır.
Yine, valilik, TÜBİTAK, DSİ gibi kamu kurumları ile şehirde bulunan ormancılıkla ilgili STK’ lar ile de, kurum amaçlarını gözetecek şekilde dengeli işbirliği ortamı sağlanmaya çalışılacaktır. TÜBİTAK ve DPT ile proje hizmeti kapsamında işbirliği teşvik edilecek ve araştırmalar için fakültenin kıt kaynaklarından başka bu gibi imkânlardan da yararlanma yoluna gidilecektir.
4. SONUÇ
Artvin Çoruh Üniversitesi’nin ve bu arada bağlı Orman Fakültesi’nin kurum kültürünü tesis etme ve ona katkı sağlamak için, Üniversitemiz ile onun omurgasını oluşturan Fakültemiz arasındaki ilişkilerin ne denli önemli olduğu tartışma götürmeyecek kadar bilinen bir gerçekliktir. Yukarıda kaleme alınan yazı ile Orman Fakültemizin fiziki, beşeri, maddi ve toplumsal-kültürel-eğitsel-sağlık vb. gibi muhit imkânları olabildiğince dürüst yaklaşımla ortaya konulmak istenmiştir.
Bu aşamada, yazanakta bilimsel ve idari açıdan amaçlananlar ile bunların gerçekleşmesi için yapılan öneriler, aynı zamanda kısa, orta ve uzun vadede yapılması gereken eylemler ya da icraatlar olup, bu noktada Rektörlük Katını’nın himayesi, teşviki, gözetimi, ihtimamı gibi manevi desteklerinin yanında; idari ve bilimsel eleman tedariki, fiziki ve teknik bina ve mekânların sağlanması, bilimsel eserlerin, toplantıların ve başarıların parasal kaynakla desteklenmesi gibi maddi desteklere ihtiyacımız bulunmaktadır.
Kamuya olan maliyetimizin enazlanması ve takdirleriniz ve güveniniz ile deruhte etmekte olduğumuz Dekanlık görevinde etkin ve verimli olabilmemiz için, gereğini saygılarımla arz ederim. 19.01.2009
Prof. Dr. Mustafa Fehmi TÜRKER
Artvin Çoruh Üniversitesi Orman Fakültesi Dekanı
We have 19 guests and no members online